Depresyon Nedir?

Türkçe’ye çökkünlük olarak çevrilen depresyon, duygudurum bozuklukları içerisinde en sık görülen bozukluktur. Genel olarak bireyde isteksizlik, halsizlik, keyif alamama, çökkün duygudurum, uyku ve iştahta bozulmalar ve daha ciddi boyutlarda intiharın görüldüğü klinik bir tablodur. Her yaşta görülebileceği gibi en sık olarak 25-45 yaş aralığında görüldüğü bilinmektedir. Diğer yandan depresyon birincil olarak gelişebileceği gibi madde kullanımına bağlı, hastalığa bağlı ve diğer bozukluklarla komorbidite şeklinde ikincil olarak oluşabilir.
Depresyon bir enerji depolama ve saklama yöntemi olarak da görülmektedir. Diğer yandan bu bozukluk yaşam kalitesine ve düzenine etkisi olan, komorbidite rahatsızlıkların gidişine ciddi etkileri olan bir bozukluktur. İçeriği bakımından ve tedaviye verdiği cevaplar yönünden anlaşılması güç bir rahatsızlıktır. Dünya sağlık örgütü verilerine göre tüm psikolojik rahatsızlıkların %36’sını depresyon oluşturmaktadır. Tahminlere göre, 2020 yılında kalp hastalıklarında sonra ikinci en sık görülen rahatsızlığın depresyon olması olasıdır.
Depresyonun oluşumunda bilişsel faktörlerin önemi üzerinde sıklıkla durulmuştur. Bu süreçte ara inançların oluşması ve olumsuz otomatik düşüncelerin geliştirilmesi depresyon oluşumunun nedeni olarak görülmektedir. Diğer yandan ana inançların (şemaların) aktifleşmesi ve aşırı değer kazanmaları da depresyonda sıklıkla görülen bir durumdur. Depresyonun hafif olarak görüldüğü kişilerde gerçeklik bozulmamış olarak dururken daha ağır tablolarda gerçekliğinde bozulduğu bildirilmiştir.

Depresyonun Ruhsal Belirtileri
Depresyon kişinin ruhsal bütünlüğünü ve kalitesini tehdit eden önemli bir ruhsal bozukluktur. Depresyonun ruhsal belirtileri şu şekilde sıralanabilir:


Çökkün ve kederli mizaç
Ümitsizlik ve çaresizlik duyguları
Uykuda bozukluklar
İştah ve yeme düzeninde bozukluklar
Dikkatte bozulma ve odaklanmada sorun yaşama
İlgi ve zevklerin azalması
Benlik saygısında düşüş ve kendini değersiz hissetme
Kendiliği suçlama ve aşağılama
Enerjide azalma, sürekli yorgunluk ve bitkinlik hissi
Yalnızlık depresyonun en önemli belirtilerinde biridir.

Depresyondaki birinin yalnızlığı istemesi olabileceği gibi yalnız bireylerin depresyona girme olasılığı da bulunmaktadır. İki kavram arasındaki neden sonuç ilişkisi pek net olmasa da yakın ilişki içinde oldukları bilinmektedir. Bunun nedenlerinden biri yalnızlığın kendi içe dönmede yardımcı rolü ve çarpık biliş geliştirmek için yardımcı olmasıdır.


Depresyonun Davranışsal Belirtileri
Depresyonda görülen davranışsal belirtiler şu şekilde sıralanabilir:


Huzursuzluk
Tedirginlik
Hareketlerde yavaşlama
Bağımlılık yapıcı maddelere kullanmaya eğilim
Kendiliği yıkıcı davranışlar
Kendiliği ihmal
Öz bakımda azalma
İntihar riski

Depresyonun Bilişsel Belirtileri
Depresyonun temelinde bozuk bilişler olduğu için bu belirtilerin önemi daha büyüktür. Depresyonun bilişsel belirtileri üç başlıkta karşımıza çıkmaktadır (Beck ve ark., 1961). Bunlar:
Ben kötüyüm
Dünya güvenilmez
Gelecek karanlık

Depresyonun Bedensel Belirtileri
Ruhsal bozukluklar ile bedensel belirtiler birbiri ile sıkı bir ilişki içindedir. Bedensel ağrılar ruhsal sorunlara yol açabildiği gibi ruhsal sorunlar da bedensel belirtileri beraberinde getirebilir. Depresyonda görülen bedensel belirtiler şu şekildedir (Yıldız ve Yıldız, 2009):
Cinsel işlev bozuklukları
Bedensel ağrılar
Cilt hastalıkları
Sakarlık ve dengesizlik
Çabuk yorulma

Depresyonun Tedavisi
Depresyonun tedavisinde ilaç tedavi ve psikoterapi sıklıkla kullanılan yöntemlerdir.
Psikoterapi
Psikoterapi noktasında depresyon için en çok kullanılan terapi ekolü Bilişsel Davranışçı Terapi’dir (BDT). Beck tarafından geliştirilen bu ekolde düşünce ve bu düşüncenin oluşum süreçleri önemli olmaktadır. Depresyon her ne kadar emosyonel bir bozukluk olsa da Beck’e göre temelinde bilişler yatmaktadır.
BDT seanslarında çalışılan bozuk bilişler ve içerikleri genellikle şu şekildedir.
Seçici soyutlama: olumsuz detayın üzerine odaklanma ve olumlu yanları görmeyi reddetme
Aşırı genelleme: yaşanan olumsuzlukları hayatın bütününe genelleme.
Büyültme/küçültme: olumlu durumların küçültülmesi ve olumsuz durumların büyütülmesi
Kişiselleştirme: olumsuz durumların kendiliğe yöneltilmesi,
Felaketleştirme: olumsuz durumların felaketmiş gibi abartılması.
İki değerli düşünme: ya hep ya hiç tarzı düşünme.

Depresyon Nedir?

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir